Aklıselim Dayanışma: Bir İşçi Sınıfı Koalisyonu Nasıl İnşa Edilebilir ve Nasıl Devam Ettirilebilir? – Çeviri: Yusuf Can
Jacobin, YouGov ve İşçi Sınıfı Politikaları Merkezi tarafından yapılan, türünün ilk örneği olan bu deneysel çalışma, işçi sınıfının siyasi görüşlerine yeni ve güçlü bir bakış açısı sunuyor.
Jacobin Editörlerinin Jacobin’de yayımlanan yazısının Türkçe çevirisidir.
Bu yılın başlarında Jacobin, ABD’deki işçi sınıfının oy verme davranışını araştırmak için YouGov ile işbirliği yaptı. Çalışma, yeni kurulan İşçi Sınıfı Politikaları Merkezi ile birlikte yapıldı.
Son beş yılda, gençleşmiş ilerici bir sol, Amerikan siyasetinde etkili bir güç olarak kendini ortaya koydu. Senatör Bernie Sanders’ın 2016 başkanlık yarışından ilham alan ilerici Demokratik meydan okuyucular, bağışçıları ve gönüllüleri cesurca eşitlikçi bir ekonomik platform etrafında harekete geçirerek etkileyici bir dizi yerel, eyalet ve kongre yarışı kazandı. Bu yeni solun göreceli seçim başarısı, içinde bulunduğumuz dönemin en önemli siyasi hikayelerinden biri.
Yine de, çoğunlukla, bu ilerici zaferler, iyi eğitimli, nispeten yüksek gelirli ve ağırlıklı olarak Demokratik parti seçmeninin olduğu bölgelerde yoğunlaştı. İlericiler işçi sınıfı bölgelerinde ön seçimleri kazandıklarında bile, bunu genellikle toplam katılımı artırmadan veya yeni işçi sınıfı seçmenlerini kazanmadan yaptılar. Öte yandan Demokrat eyaletlerdeki metropolünün dostane atmosferi dışındaki yarışlarda, aynı ilerici adaylar büyük zorluklar yaşadılar. Genel olarak, ilericiler kampanyalarının temel vaadlerinden birini henüz yerine getiremediler: seçmenlerin kendisini dönüştürmek ve seçmen kitlesini genişletmek.
Bu, ilerici şartlarda ulusal bir siyasi yeniden düzenleme umuduna büyük bir engel teşkil ediyor. Son olaylar, solcu adayların, belediye veya eyalet düzeyinde daha ilerici politikaların uygulanmasını sağlayabileceğini ve bunu demografik açıdan elverişli kentsel bölgelerde ılımlı Demokratların yerini almaya devam ederek başarabileceğini gösteriyor. Ancak ulusal tablo daha az umut verici. Senato’yu boşverin, ABD Temsilciler Meclisi’nin kontrolünü ele geçirmek için bu türden yeterli sayıda bölge yok. Herkes için Medicare’i (Devlet garantili sağlık hizmetleri) veya sosyal demokrat gündemdeki diğer önemli maddelerden herhangi birini geçmek için gereken çoğunluk için, ilerici adayların çok daha geniş bir alanda kazanmaları gerekiyor. Bunu yapana kadar, siyasi güçleri yerel, eyalet ve ulusal düzeylerde keskin bir şekilde sınırlı kalacak.
İlericiler Neden “İşçi Sınıfı”na İhtiyaç Duyuyorlar?
İlericilerin ancak işçi sınıfı seçmenlerinden daha büyük bir destek payı kazanarak çekiciliklerini artırabilecekleri ve siyasi amaçlarına ulaşabilecekleri temel varsayımımız. İki temel gerçek bu bakış açısını desteklemekte.
Birincisi, işçi sınıfı, Amerikan seçmeninin açık ara en büyük parçasını oluşturuyor. 2020’de seçmenlerin %63’ü üniversite mezunu değildi ve seçmenlerin %74’ü yılda 100.000 dolardan az kazanan hanelerden geldi. Yeni Mutabakat’ın ardından, bu nispeten daha az eğitimli, düşük gelirli seçmenler sadık Demokratlar oldular. Ancak 1970’lerden bu yana ve son on yılda daha hızlı bir şekilde, işçi sınıfı Demokrat Parti’den uzaklaştı. Geleceğe bakıldığında, bu eğilimi tersine çevirmeyen ve nihayetinde çok daha büyük bir işçi sınıfı seçmenini bünyesine katamayan muzaffer bir ilerici koalisyon hayal etmek zor.
İkincisi, işçi sınıfının ilerici politikayla özel bir ilişkisi var: sol siyasete temel oluşturan eşitlikçi ve yeniden dağıtımcı reformlardan en çok işçiler yararlanır. Tarihsel olarak, Amerikan ilericilerinin yirminci yüzyıldaki en büyük zaferleri – Yeni Mutabakat’tan Sivil Haklar Hareketi’ne ve Büyük Topluma kadar – ancak sağlam bir işçi sınıfı desteği temeliyle elde edildi. Aynı şey yurt dışındaki sosyal demokrat başarılar için de geçerli. Bugün işçi sınıfı seçmenleriyle gücünü artırmayan ilerici bir siyaset, kendisini dünya çapında eşitlikçi reformları teşvik eden merkezi güçten koparma riskiyle karşı karşıya kalıyor.
Bu, net bir çözümü olan basit bir sorun değil; aslında, eğilimler neredeyse yarım yüzyıldır ters yönde ilerliyor. Bu sorun, iyi odaklanılmış çalışma gerektiren bir problem.
Çalışmamız özellikle üç temel soru soruyor:
- İşçi sınıfı Amerika’sında ilericiler nasıl kazanabilir?
- İlericiler, özellikle büyük şehirlerin dışında, düşük etkileşim eğilimine sahip işçi sınıfı seçmenleri ile ırk ve coğrafya hatlarında nasıl daha etkili bir şekilde etkileşime geçebilirler?
- Çeşitli ilerici platformların ve iletişim tercihlerinin seçim avantajları ve dezavantajları nelerdir? Farklı ilerici mesajlar farklı alanlarda işe yarayabilir mi?
Rapor Özeti:
Türünün ilk örneği olan deneysel çalışmamız, işçi sınıfının siyasi görüşlerine yeni ve güçlü bir bakış açısı sunuyor. Kamuoyu şirketi YouGov ile işbirliği içinde, işçi sınıfı seçmenlerinin kafa kafaya seçim eşleşmelerine nasıl tepki verdiğini test etmek için bir anket tasarladık. Seçmenlerden izole politikalar veya sloganlar yerine binlerce varsayımsal aday arasından doğrudan seçim yapmalarını isteyerek, geleneksel anketlerin sağlayabileceğinden daha zengin, daha gerçekçi bir seçmen tutumu portresi geliştirebiliriz. Ve bu anketi, beş kilit değişken eyalette – bu demografinin çoğu ankette görünenden çok daha büyük bir örnekleminde – iki bin işçi sınıfı seçmenden oluşan temsili bir gruba sunarak, bu seçmenlere çok daha derinlemesine odaklanabiliyoruz.
Aşağıda kısaca sıralanan ve raporun tamamında daha ayrıntılı olarak tartışılan anketimizin temel çıkarımları, gelecekteki ilerici kampanyaları ışık tutabilir.
Bazı temel çıkarımlarımız:
İşçi sınıfı seçmenleri, temel olarak ekonomik meselelere odaklanan ve bu meseleleri evrensel terimlerle çerçeveleyen ilerici adayları tercih ediyor. Bu durum, özellikle ülkenin koyu Demokrat bölgelerinin dışı için geçerli. Ekonomi konularına (iş, sağlık, ekonomi) öncelik veren ve bunları açık sözlü, evrenselci bir söylemle sunan adaylar, başka öncelikleri olan veya başka bir dil kullanan adaylardan önemli ölçüde daha iyi performans gösterdi. Bu genel örüntü, Demokratların son yıllarda zorlandığı kırsal ve küçük kasaba bölgelerinde daha da çarpıcıydı.
Popülist, sınıf temelli ilerici kampanya mesajları, en az ana akım Demokratik mesajlar kadar işçi sınıfı seçmenlerine hitap etme başarısı gösteriyor. Amerika’nın sorunlarının başlıca nedeni olarak imtiyazlı seçkinleri işaret eden, statükoya karşı öfke uyandıran ve işçi sınıfını benimseyen adaylar, Demokrat söylemin daha ılımlı ve merkezci türlerine karşı test edildiklerinde bile, işçi sınıfın seçmenleri arasında gayet iyi karşılandılar.
İlericilerin işçi sınıfı seçmenlerini kazanmak için sosyal adalet sorularından vazgeçmeleri gerekmiyor, ancak bazı kimlik odaklı söylemler bir sorun haline geliyor. Potansiyel olarak, Demokratların işçi sınıfı seçmenleri, ilerici adaylardan veya ırkçılığa şiddetle karşı çıkan adaylardan uzak durmuyorlar. Ancak bu muhalefeti son derece uzmanlaşmış, kimlik odaklı bir dille çerçeveleyen adaylar, popülist veya ana akım dili benimseyen adaylara kıyasla çok daha kötü sonuçlar aldılar.
İşçi sınıfı seçmenleri, işçi sınıfı adaylarını tercih ediyorlar. Bir adayın ırkı veya cinsiyeti, potansiyel olarak Demokrat işçi sınıfı seçmenleri arasında bir sorun teşkil etmiyor. Bununla birlikte, bir adayın üst sınıf geçmişi olması büyük bir sorun yaratıyor. Sınıf geçmişi kayda değer.
İşçi sınıfından olup seçmen olmamayı tercih edenleri otomatik olarak ilerici varsaymak yanlış. Düşük siyasi etkileşim eğilimine sahip seçmenlerin, ana akım adayların siyasi platformlarında yeterince ilerici görüşleri görmedikleri için oy kullanmamayı tercih ettiklerine dair kanıt az.
Özellikle mavi yakalı çalışanlar, aday söylemlerine karşı hassaslar – söylemdeki popülist dil ve “ayık” (woke) dil arasındaki farklar mavi yakalıların siyasi tutumlarında keskin farklar yaratıyor. Özellikle beyaz yakalı işçilerle karşılaştırıldığında, kol gücüyle çalışan mavi yakalı işçiler, ekonomi meselelerine (sorunlarını) vurgu yapan ve aktivist söyleminden kaçınan adaylara daha da fazla ilgi duyuyorlar
Raporun tamamını buradan okuyabilirsiniz.