Polonya Sınırındaki Ukraynalı Mültecilerle Konuştuk – Çeviri: Kemal Büyükyüksel
Vladimir Putin, Ukrayna’da Rusça konuşanları koruduğunu iddia ediyor. Polonya sınırındaki bir Jacobin muhabiri, Rusça konuşan mültecilerin Putin’in iddialarına ve Rus medyasının kendi gözleriyle gördükleri dehşeti inkar etmelerine nasıl öfkelendiklerini anlatıyor.
Moira Lavelle’in Jacobin’de yayımlanan yazısının Türkçe çevirisidir. İzinle İVME Hareketi tarafından yayınlanmıştır.
Anna Temirbekova, Perşembe günü Kiev’den kaçtı. Ailesi, Rusların yakın bölgeleri bombalama ihtimaline karşı kendilerini korumaya çalışmak için iki hafta önce apartmanının koridorunda uyumaya başladı. Haftalarca süren endişe ve az uykudan sonra, daha önce hiç olmadığı kadar yakından bir patlama sesi duydu ve gitmesi gerektiğini anladı. Çantalarını topladı ve -kocası ve dokuz yaşındaki oğluyla birlikte- ertesi sabah Polonya varışlı bir trene bindi. Annesi Kiev’de kaldı.
Bu korku haftalarının ortasında Temirbekova ve annesi, Rusya’daki kuzenlerinden kısa mesajlar aldı. “‘Nasılsın’ diye sordular. ‘Nasıl olmalıyız? Bomba saldırısı altındayız’, dedi inanamayarak. Rusya’daki akrabalarım, ‘Merak etmeyin, sizi bu neo-Nazilerden kurtarmaya geliyoruz’ dedi” dedi, başını sallayarak. Temirbekova’nın kocası aslen Kırgızistanlı ve ikisi evde Rusça konuşuyor. Kremlin’in Ukrayna’da Rusça konuşanların hakları olmadığı söylemini gülünç buluyorlar. “Kocam on beş yıldır Ukrayna’da, Ukraynaca konuşmuyor ama sorun değildi” dedi.
Temirbekova, “kurtarma” vaadinin ardından tüm kuzenlerini ve aile grup sohbetlerini sildiğini söyledi. “Artık onlar benim akrabam değiller,” dedi. “Yirmi yıldır propaganda okuyorlar ve şimdi böyleler.”
Rus devleti medya yayınlarında çok katıydı – Ukrayna’nın işgali bir savaş değil, Rusça konuşan Ukraynalıları neo-Nazilerden kurtarmak için gerekli bir “özel askeri operasyon”du. Ukrayna’da bazı aşırı sağcı antisemitistler var ve resmi ortamlarda Ukrayna diline öncelik veren yasalar Ukrayna’da azınlık dilinde yayın yapan medyadan eleştiriler aldı. Ancak bu gerçekler şişirilmiş ve “koruduğunu” iddia ettiği “kardeş halkı” bombalayan bir işgali haklı çıkarmak için araçsallaştırıldı. Savaştan kaçan Ukraynalılar için bu propaganda -ve sıradan Rusların bunu yutması- acı verecek kadar saçma.
Evden Zorla Ayrılanlar
Polonya’nın Przemyśl kentinde bavullarla çevrili bir tren salonunda duran Anna K., “Umarım bu savaş yakında biter ve eve geri dönebilirim” diyor. Soyadını açıklamayan Anna, Polonya’ya ulaşmak için Ukrayna’nın doğusundaki Sumy’deki evinden üç gün boyunca seyahat etmiş. Normalde fizik ve matematik doçenti olarak çalışıyor, ancak Sumy’den ayrılmadan önceki hafta aralıksız bombalama ve silah sesleri duyuluyordu ve sonunda bazı akrabalarıyla kaçmadan önce yeraltında çok zaman geçirdi.
Savaştan önce Anna haberleri sık sık izlemiyordu – ama başladıktan sonra düzenli olarak televizyon haberlerini takip etti. Ukraynalı devlet yayınlarının da gördüklerini güvenilir bir şekilde yansıttığını gördü, ancak Rus devletinin yayınlarını çıldırtıcı buldu: “Bazen karşılaştırmak için Rusya’dan haberler izliyorum ama bu beni sinirlendiriyor” diyor. “Bazıları gerçekten doğru değil. Rus haberlerinde insanları bombalamadıklarını söylüyorlar ama ben şehrimde binaların bombalandığını görüyorum. Kendi gözlerimle gördüm.”
Anna gibi birçok Ukraynalı, akıcı bir şekilde Rusça ve Ukraynaca arasında geçiş yapabiliyor. Anna, “Benim için Rusça ana dilim, Sovyetler Birliği’nde doğdum” dedi. Milyonlarca Ukraynalı gibi onun da Rusya’da ailesi var. Ancak o, akrabalarının Rusça haberlerde gördüğü yalanlara tamamen inandığını söyledi.
Anna, “Onlara bunun doğru olmadığını açıklamak imkansız” diyor. “Belki internete erişimi olan gençler farklı düşünüyor. Ama yaşlılar, televizyon haberlerine yüzde yüz inanıyorlar, gerçekten bu savaşın gerçek olmadığına inanıyorlar.” Anna, savaşı inkâr ettikleri için akrabalarıyla temasını büyük ölçüde kesti. 1,5 milyondan fazla Ukraynalı gibi, o da Polonya’da kalacak bir yer arıyor, ancak bunun geçici olacağını umuyor.
Savaşla ilgili Rus propagandasının sonu yoktu ve çok çeşitliydi. Rus devlet televizyonunda ve devlete ait haber sitelerinde Ukrayna’nın Rus ayrılıkçılarına veya Rusya’nın kendisine karşı saldırılar hazırladığına dair binlerce asılsız haber çıktı. Batılı güçlerin Ukrayna’da bir darbe düzenlediği, Ukrayna’nın Naziler tarafından doldurulduğu ve kontrol edildiği ve Donbas bölgesinde Rusça konuşanlara karşı “soykırım” yapıldığı iddia ediliyor – internetteki yanlış bilgi gözlemcisi NewsGuard bunları bir mit olarak kategorize ediyor. Son aylarda Facebook, Twitter, Instagram, TikTok ve Telegram kanallarında bu tür içeriklerde ve Rus hükümeti tarafından yayılmasında çarpıcı bir artış oldu.
Bu propaganda İngiliz basınında da yer aldı. Rusya’nın 9 Mart’ta Mariupol’da bir doğum kliniğini bombalamasının ardından Kremlin kontrolündeki Sputnik News, RT ve TASS sitelerinde sık sık yapılan paylaşımlara ek olarak, Birleşik Krallık’taki Rusya Büyükelçiliği, fotoğraflardaki hamile kadınlardan birinin sadece bir “kriz aktörü” olduğunu iddia etti. Aslında hamileydi ve bombalanan doğum kliniğindeydi.
Polonya’ya gitmek üzere Zaporizhzhya’dan kaçan tıp öğrencisi Valery Kalinovshka, “Rus haberleri sıradan insanlara saldırmadıklarını söylüyorlar ama bu doğru değil” dedi. “Silahlardan ölmeseniz bile yemek yok, su yok, elektrik yok.” Cep telefonu şebekeleri çalışırken, yakınlardaki Donetsk bölgesindeki arkadaşları, tuzağa düştüklerini, kaçamadıklarını ve dört bir yandan kuşatıldıklarını haber veriyor. Yakında yiyeceklerinin biteceğinden endişeleniyor.
“Sahte Haber” Yasağı
Kalinovshka, Ukraynaca ve Rusça biliyor. Evde ailesi, iki dilin bir kreol dili olan Surzhyk konuşuyor. Savaşın ilk günlerinde, Rusların neye inandığını anlamaya çalışarak sürekli Rus haberlerini okumaya başlamış. Savaşı adıyla kabul eden bazı blogcular ve YouTuber’lar bulmuş. “Bazıları iyi, anlıyorlar” dedi. “Ama şimdi Rusya’da bunun savaş olduğunu söylemiyorlar, bunun özel bir operasyon olduğunu söylüyorlar. Ama bu bir savaş.”
Rus devleti savaşla ilgili bilgilere erişimi azaltmaya çalışıyor. Geçtiğimiz haftalarda Rusya içinden ve BBC ve Deutsche Welle gibi diğer Avrupa medyasından bağımsız haberciliğe erişimi engellediler. Savaş başladıktan kısa bir süre sonra Facebook, AB içinde RT ve Sputnik’i engelledi ve buna karşılık olarak Rusya Facebook, Instagram ve Twitter’ı engelledi. Rus Duması aynı anda on beş yıla kadar hapis cezasıyla “sahte” haberleri suç sayan bir yasa çıkardı – esasen Rusların savaşı kabul etmesini bile yasa dışı hale getirdi.
Bazı Ruslar savaşa karşı seslerini yükselttiler. Rusya genelinde savaş karşıtı protestolara katıldığı için binlerce kişi tutuklandı ve hatta yasaya kurnazca karşı gelerek boş işaretler tutan protestocuların tutuklandığına dair bazı haberler bile var.
Ancak Kalinovshka, Instagram ve Telegram’da gördüğü Rus gönderilerinin çoğunun savaşı tamamen reddettiğini söyledi. Kalinovshka, ilk günlerde onlarla tartışmaya çalıştı: “Doğru olmayan bilgiler söyleyen bu insanlarla Rusça konuşmaya çalıştım ama bizi anlamıyorlar” dedi. “Bunun savaş olduğunu anlamıyorlar. Şimdi onlarla konuşmak istemiyorum.”
O zamandan beri takip ettiği tüm Rus Telegram kanallarını sildi. Polonya’ya vardığında, haberleri tamamen okumayı bırakmıştı – çok acı verici buluyordu.
Kalinovshka, “Haberleri görüyorlar ama bizim gördüğümüz haberleri değil” dedi. “Biz şehirlerimizin bombalandığını görüyoruz.”