IKEA’da Neler Oluyor? IKEA Emekçileri’yle Toplu İş Sözleşmesi Mücadelesini Konuştuk
İşçilerin istediği sendikayı seçme ve faaliyetini yürütme özgürlüğü vardır. Sendikaların gerçek sahipleri biz işçileriz, patronlar değil. Patronların sendikası değil, işçilerin mücadele ederek haklarını söke söke aldığı sendikalar işyerlerinde örgütlensin istiyoruz.
Geçtiğimiz günlerde IKEA Emekçileri Birleşiyor Platformu sosyal medya platformu X üzerinden IKEA’da toplu iş sözleşmesi görüşmelerine başlandığını ve bu süreçte hak ettikleri ücret talepleri için #IKEAİşçisiHakkınıİstiyor #HakkımızEnAz30BinTL sloganlarıyla yürüttükleri mücadelelerini kamuoyuna ilan etti. Bu süreçte İVME Hareketi olarak kendileriyle yaptığımız röportajı sizlere sunuyoruz.
İVME Hareketi: “Biz IKEA’da soğuk depolarda, mal kabulde, satışta, toplama, yiyecek-içecek ve müşteri hizmetlerinde müşteri memnuniyeti için zor şartlarda çalıştırılıyoruz.” diyerek başladığınız açıklamanıza şöyle devam ettiniz:
“Tüm IKEA işçisi arkadaşlarımızı bu süreçte ve sonrası için bizimle birlikte inisiyatif almaya çağırıyoruz. Bu gidişatı ancak birliğimiz ve mücadelemizle biz değiştirebiliriz. İşçilerin onayı olmadan o sözleşmeye imza atılmayacak. İşçiler olarak bizim birliğimiz kazanacak!”
İlk olarak siz kimsiniz? Nasıl ve niçin bir araya geldiniz? Bizlere IKEA Emekçileri olarak örgütlenme sürecinizden bahsedebilir misiniz?
IKEA Emekçileri Birleşiyor Platformu: Merhabalar, bizler 7 mağaza, 2 sipariş-teslim noktası, Gebze depo ve IKEA online emekçileriyiz. IKEA’da uzun süredir çalışıyoruz. Son yıllarda yaşanan ekonomik kriz, zaten yetersiz olan maaşlarımızı ve sosyal haklarımızı tamamen eritti. Bunun için yetkili sendikadan IKEA’nın Türkiye yönetimiyle bizleri rahatlatacak sözleşmelere imza atması beklentisine girdik. İş yerinde sendika olması işçiler için oldukça önemli. İşverenin insafına kalmadan, örgütlü bir şekilde haklarımızı savunabiliriz, konuşabiliriz, kazanabiliriz.
Toplu iş sözleşmesi yapan bir sendikanın işçilerin ihtiyaçları doğrultusunda hareket etmesi en doğru olanıdır. TİS yapma zamanı geldiğinde, sadece işyerine gelip bize “Ne kadar istiyorsunuz?” denmesi bizim sürece katıldığımız anlamına gelmiyor. Biz TİS süreçlerinin hepsinde etkin olmak istiyoruz. Sadece bize verilecek ücretler ne kadar olacak diye beklemek istemiyoruz. Ama IKEA ile ne üzerine görüşmeler yapılıyor. “Ne konuşuluyor?” bu konuda bize sağlıklı bilgi sağlanmadı. Bu durumlar bizi alternatif çözümlere itti. İşyerinde bizimle aynı düşünen arkadaşlarımızla bir araya gelmenin yollarını aradık. Bağımsız sendikaların en hareketlisiyle yol yürümeye başladık. Bize bir yol göstermelerini istedik. Geçen seneden beri TİS görüşmelerine kadar neler yapabileceğimizi adım adım konuşuyoruz. Fikir alışverişlerimiz hala her süreçte devam ediyor. Hedefimiz bizim onayımızın olmadığı bir TİS’e imza atılmaması. Bunun için sesimizi yükseltmeye ve TİS hakkımızı en etkili şekilde kullanmayı hedefliyoruz.
İVME Hareketi: Geçtiğimiz cuma günü, “Metal işçileri örgütlülüğü ile %98 zam aldı. Tekrar ediyoruz %98. Yani bu ülkede zam alınamaz diye bir şey yok. Patronlar zam vermez, işçiler zamlarını böyle söke söke alırlar” dediğiniz bir paylaşım yaptınız. Devamında IKEA’daki mevcut sendikanızın işçilerden çok patron temsilcileriyle görüştüğüne vurgu yaptınız. IKEA’da resmi olarak mevcut olan sendikanın adı nedir? Bu sendika IKEA Emekçileri’nin baktığı yerden nasıl görünüyor?
IKEA Emekçileri Birleşiyor Platformu: Evet. Bu vurgu tam da o zaman önemliydi. Burada dikkat çekmek istediğimiz nokta, metal sektöründe patronların dayattığı düşük zam oranlarını kabul etmeyen metal işçilerini sendikası ile grev baskısı yapıp zamlarını yükseltmesi oldu. Üyesi olduğumuz yetkili resmi sendikanın adı KOOP-İş. TİS görüşmeleri devam ederken, “Neden bizde örgütlenip böylesi bir etkide bulunmayalım?” diye düşündük ve bu paylaşımı yaptık.
Evet, sendikamız en çok patron temsilcileriyle görüşüyor. Bize süreçle ilgili yeteri kadar bilgi sağlanmıyor. Hatta süreçten uzak tutulmak isteniyoruz. Sendika IKEA’ya ilk geldiğinde işyeri temsilcilerini belirlemek için seçimler gerçekleşti. Oylarımızı kullandık fakat kazanan işyeri temsilcilerini sendika tanımadı. Ve kendi istediği kişileri atadı. Güvensizlik bu noktada başladı. Önceki TİS sözleşmesinde işçiler imza topluyor; Bu sendikaya veriliyor; Sendika da burada ismi olanları ve metni yazanları CEO’ya iletiyor. CEO da mağazaya gelip işçileri tehdit ediyor. Bizim baktığımız yerden sendikamız şu anda bize güven vermeyen ve patronu koruyup kollayan bir tarafta. Bizleri TİS sürecine de katmış değil. Biz de sendikanın üyeleri olarak üzerimize düşeni yapacağız ve bu süreçten gözümüzü ayırmayacağız. Her an bizim aleyhimize olan durum karşısında örgütlü bir kuvvet oluşturmak için çaba göstereceğiz.
İVME Hareketi : Özak Tekstil’deki mevcut sendika da işçiden değil patrondan yanaydı ve işçiler bu “sarı sendika”yı istemeyip BİRTEK-SEN’e geçtikleri için sarı sendika, patronlar ve de kolluk kuvveti tarafından büyük bir baskıyla karşılaştılar. IKEA Emekçileri olarak Özak Tekstil’deki ya da başka yerlerdeki emekçilerin maruz kaldığı sorunlarla, kendi yaşadığınız sorunlar arasında bir bağ, bir ortaklık görüyor musunuz?
IKEA Emekçileri Birleşiyor Platformu: Özak Tekstil işçileri mevcut sendikanın işçiler tarafından değil, patron tarafından yönetildiğini gördüler. Bu sendikadan istifa edip, yeni bir sendikaya üye oldular. Ama yeni sendikalarını ne patron kabul etti ne de ülkeyi yönetenler. İşçilerin istediği sendikayı seçme ve faaliyetini yürütme özgürlüğü vardır. Sendikaların gerçek sahipleri biz işçileriz, patronlar değil. Patronların sendikası değil, işçilerin mücadele ederek haklarını söke söke aldığı sendikalar işyerlerinde örgütlensin istiyoruz. Bu bağlamda Özak tekstil işçileriyle ortak noktalarımız çok. Mesela 3 yılda bir sözleşme yapılıyor. Her yıl ücretlerimize gelen zamların artışı çok düşük. Örneğin, son sözleşmeye göre ücretlerimize yapılan zam sadece %14 – %17 arasında oldu. Sosyal haklarımız ile birlikte aldığımız ek ücretler de çok düşük. Düşünün ki günlük yemek ücretimiz, IKEA’da satılan bir porsiyon sarmanın fiyatını bile geçmiyor. Kölelik koşullarına sürükleniyor oluşumuz da Özak işçileriyle ortak bir noktamız. Sendikaya bu sözleşme bitene kadar bir baskıda bulunursak istediğimiz adımları atabilir. Eğer işçilerin aleyhine bir durum gelişiyorsa, grev kararını almak ve iş durdurmak anayasal hakkımız. Aidatlar üyelerden bu yüzden toplanmıyor mu? Özak işçileriyle buna benzer daha birçok ortak noktamız var.
İVME Hareketi: TİS görüşmelerinde işyeri temsilcileriniz mevcut koşulların iyileştirilmesi ve ücret artışı adına nasıl bir süreç yürütmekte? Edinebildiğiniz bilgiler doğrultusunda bizlere anlatabilir misiniz?
IKEA Emekçileri Birleşiyor Platformu: İşyeri temsilcilerimiz TİS görüşmelerinin başında işyerlerini gezip, bizlerden zam oranları ve diğer problemli durumların düzeltilmesi için öneriler istediler. En yüksek zam oranı ise işyerlerinden gelen %50 oldu. Sendika 35 maddelik pazarlık yapacağı bir taslak oluşturmuş. Hangi madde üzerinden nasıl anlaşıldığını bilmiyoruz. Sendikamızın genel merkezine gidip işçiler olarak sorduk. Bize daha taslaktaki maddelerle ilgili görüşülmediğini, ortada hiçbir şey konuşulmadığını anlattılar. Ama sendikamız ile işveren arasında 2 toplantı gerçekleşmiş. Daha ortada hiçbir şey konuşulmadığını öğreniyoruz. Biz maaşımızın en az 30 bin TL olması gerektiğini ilan ettik. Çünkü hepimizin bildiği gibi yoksulluk sınırı 50 bin TL’yi geçmiş durumda. Gerçek enflasyon ise %130’larda. TÜİK bunun yarısını açıklıyor. Fakat gerçek oran hiç öyle değil. Biz daha IKEA’nın fırsat köşesindeki indirimli ürünlerini bile mevcut maaşımızla satın alamıyoruz.
İVME Hareketi: Mevcut durum göze alındığında şirketinizde yeni bir sendikanın örgütlenmesini istiyor musunuz?
IKEA Emekçileri Birleşiyor Platformu: Evet sendikamız TİS sürecini bizim aleyhimize bir pazarlıkla yürütürse sendika değiştirmeyi de gündemimize alırız. Sendika seçme ve değiştirme hakkımız var. Sadece “Sendikamız gitti masada ne haklar kazandı?” ile ilgilenmek bizim için yeterli değil. İşçilerin de işyerlerinde komiteleriyle sendikasına yön verdiği bir resmi yetki şarttır. Patron üzerinde işçilerin karar süreçlerinde yer alması ancak güçlü bir etki yaratır. Bizler de ayrı ayrı, parçalanmış bir halde değil birlik halinde güçlü bir şekilde sendikamızla hareket edebiliriz. Maaşlarımıza istediğimiz zammı ve sosyal haklarımızı söz-yetki ve karar hakkımızın olduğu bir sendika ile alabiliriz.
İVME Hareketi: Sarı sendikalar dışında sendikal örgütlenme çabasına girişen işçiler her yerde iktidarın ve sermayenin baskısına maruz kalıyor. Ucuz iş gücüne, mobbinge, kötü çalışma koşullarına isyan eden her hareket boğulmak isteniyor. Sizce bu baskının aşılması mümkün mü? Mümkün ise bunun nasıl olabileceğini bizimle paylaşır mısınız?
IKEA Emekçileri Birleşiyor Platformu: Evet, işyerinde gerçek mücadeleci sendikasıyla işçilerin örgütlü olması ne patron ne de devlet tarafından isteniyor. Özak’ta olduğu gibi önce patron, sonra sarı sendika ile sonra da devletle karşı karşıya kalıyorsunuz. Oysaki sendikaya e-devlet üzerinden üye de olunabiliyor istifa da edilebiliyor. Hatta sendika bile kurabilirsiniz. Bu bizim anayasal hakkımız. Anayasal hakkımızı kullanmamızı ne patron ne de sarı sendikanın engelleme hakkı vardır. Patronlar yeri geldi mi bir hata yaptığımızda bize mobbing uyguluyor, bizi işten atmakla tehdit edebiliyor. Onlara bu hak nereden geliyor? İşte sarı sendikalar da bu noktada işçinin hakkını savunmuyor. Bu baskının aşılması ancak tüm işçilerin işyerinde bunlara karşı örgütlenmesi ve kamuoyuna sesini duyurmaya başlamasıyla olur. Mesela devlet grevleri yasaklayarak bu sürece müdahale ediyor. Örneğin, Özak’ta ne olmuştu? Patronun validen ricası üzerine jandarma işçilere saldırdı. Özak işçileri bu kadar baskıya ve saldırıya boyun eğmedi. Biz de eğmemek için örgütlenmeye çalışıyoruz. Birlik olma fikrini her arkadaşımıza anlatıyoruz. Ayrıca bireysel kararlarla hareket etmenin faydalı olmadığını söylüyoruz. Bununla baskıları aşmak mümkün değil. Ama birlik olmak bunu değiştirebilir.
İVME Hareketi: Son olarak, IKEA yönetimine ve de ezilen işçilere iletmek istediğiniz mesaj nedir?
IKEA Emekçileri Birleşiyor Platformu: IKEA’da kölelik düzenine geçit vermeyeceğiz. İşyerlerinde olmaz denilen değişmez denilen bu düzen örgütlü gücümüzle değişmeye başlayacak. Tüm IKEA işçisi arkadaşlarımıza çağrımızdır: Gözümüzü bir saniye bile TİS sürecinden ayırmayalım. Derdimiz, hem IKEA’nın hem de sendikanın bu süreci çok sıkı takip ettiğimizi anlamasıdır. Baskımız açlık sınırında yaşamaya mahkum olmayı reddettiğimiz için. Bu yüzden bize sorulmadan imza atılması planlanan TİS oyununu hep birlikte bozalım!