GündemPolitika

Kaybedenlerin SHP’si – Alper Kara

Kurulan SHP’nin ne sosyal demokrasi ile ne de bir dönüşüm ile bağı bulunmaktadır. Kişi ve ekip bağı haricinde hayata soldan bakanların gözünde bu kuruluşun hiçbir değeri yoktur.

Birkaç gün önce Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP)’nin tekrar kurulduğu sosyal medya aracılığıyla ortaya çıktı. Amacı ve kurucusu muamma olan partinin az çok hangi siyasi figürlerle ilişkili olduğu keşfedilmeye başlanıyor. Ortaya çıkan sonuç ve açıklamalar kurucuların kraldan çok kralcı oldukları izlenimini veriyor. Cumhuriyet Halk Partisi içerisindeki bir kliği dahi bütünleştirme umudu veremeyen bu partinin iktidara yakın gazete ve yazarların bilinçli abartıları dışında siyasi bir mevcudiyeti olamayacağı da oldukça net şekilde gözüküyor. Muhtemeldir ki birçok sosyal demokratın zihninde önemli bir anıyı temsil eden SHP isminin zedelenmesi dışında herhangi bir etkiye sahip olması söz konusu olmayacaktır.

Uzun yıllar birçok sosyal demokratın hayalinde SHP çizgisine yeniden dönmüş bir CHP mevcuttu. Hatta yükselen seküler milliyetçilik ve iktidar tarafından sürekli olarak yaygınlaştırılan “CHP’nin öze dönmesi” argümanına karşı birçok sosyal demokrat daha sol bir çizgiye gelinmesini savunuyordu. İki tarafın gördüğü “öz” tamamen farklıydı. Daha önce Post-Kemalist liberaller tarafından eleştiri niteliğine bürünmüş tarih yazımını reaksiyoner bir tavırla benimseyen ve kabullenen ulusalcı öz asıl CHP’yi 1930’larda arıyordu. Bu arayış, milliyetçi ve mukaddesatçı bir ittifakın ürünü olan iktidarın da oldukça işine geliyordu.

1930’lara bakıldığında kimin ne gördüğü tartışması dışında sosyal demokratlar için 1960’larda CHP çoktan dönüşmüş, siyasette nereye oturacağını benimsemiş ve ortanın solunda karar kılmıştı. Emekle iletişim kurulmaya başlanmış ve sol rüzgar CHP’yi iktidara taşımıştı. 12 Eylül darbesi sonrasında ise sosyal demokrasi SHP ile temsil gücünü yeniden elde etmişti. Neoliberal politikalara karşı durulmuş, Kürt sorunu gibi temel meselelere dair yaklaşımlar geliştirilmişti. Bugünden CHP tarihine bakıldığında sosyal demokratlar için gerçek öz bu dönüşüm ve temsiliyette yatıyordu.

Zaman zaman SHP’nin yeniden kurulması fikri bu öze özlem duyan birçok sosyal demokratın aklından geçmiştir. Ancak bugün kurulan SHP’nin ne sosyal demokrasi ile ne de bir dönüşüm ile bağı bulunmaktadır. Kişi ve ekip bağı haricinde hayata soldan bakanların gözünde bu kuruluşun hiçbir değeri yoktur. Çünkü mevcut SHP daha önce insanlara “bir SHP kurulmalı” ihtiyacını doğuran zihniyetin ürünüdür. Bir fikri mücadelenin alanından çok bir intikam hırsının meyvesidir. Öyle bir intikam hırsıdır ki bu; sosyal demokratların 47 yıl sonra seçim zaferi kazanması dahi bu adımları engelleyememiştir.

Siyasette bir SHP ihtiyacı yoktur. Gerçekten SHP çizgisini arzulayanlar bugün mevcut CHP’de bu çizgiye yaklaşıldığını ve sosyal demokrasinin bir amaca dönüştüğünü görmektedir. Toplumun farklı kesimleri sosyal demokrasiye tekrar göz kırpmaktadır. Özgürlük, eşitlik/adalet ve dayanışma toplumda değer gören kavram setleri olmaya başlamıştır. Sonuç olarak; son yerel seçimler de göstermiştir ki hamasetin karşısında yurttaşın gerçek derdine temas edenler kazanmaktadır. Bu denklemde kaybedenlerin SHP’si gerçek bir SHP olmamakla beraber kaybetmeye mahkum bir tabela olarak kalacaktır.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu